Ağustos 11, 2021

Merhaba!

ile admin

İlk yazımda amaçlarımdan, hedeflerimden ve gelecek hakkındaki düşüncelerimden bahsedeceğim. Gelecek yazılarımda ise gençlere ve topluma yararlı olabilecek paylaşımlar yapacağım. Yapacağım paylaşımların hiçbir siyasi parti, dernek ve kuruluş ile alakalı veya bağlantılı değildir. Yazılarımda devlet kavramının partiler üstü bir oluşum olduğundan bahsetmeye çalışacağım. Artık ileri gidebilmek ve gelişimi devamlı hale getirmek için bilişim odaklı düşünülmesi gerekliliğinin savunucusuyum, domain adını da bu düşünceme uygun olarak ironi maksatlı seçtim. Düşüncelerim tamamen şahsıma aittir.

Böyle bir blog açmamın ilk nedeni günümüzde gençlerimizin ve toplumumuzun sosyal platformlar ve TV programlarındaki geçici, suni ve günlük olaylar ile meşgul edilmesi sonucunda zamanın ilerlediğini fark etmiyor oluşudur.

“Zaman öldürmek yerine bir şeyler yapın. Çünkü zaman sizi öldürüyor.” Paulo Coelho

Tarihe bakacak olursak devletlerin gelişimi ve devamlılığı sağlayan üç ana konu vardır; Hukuk, Ekonomi, Kültür.

1995 yılı ile önem kazanan, 2005 yılı ile artışı hızlanan ve pandemi süreci ile birlikte pik yapan dijitalleşme, inovasyon, mekatronik ve otomasyon çalışmaları sonucunda yukarıda bahsettiğim üç ana konuya dördüncü olarak “Bilişim” eklenmiştir. Bilişim kavram olarak yalın görünse de kapsamlı ve geniş bir konudur. Herhangi bir son noktası ve etrafını çevreleyen çitlere sahip değildir. Kendi tabirimle sürekli gelişen, takip edilmesi gereken ve hep öğrenmeye açık olunması gereken ‘nankör’ bir alandır.

2020 yılı sayılarına göre Türkiye nüfusunun %15.6’sı 15-24 yaş aralığındadır. Bu oranda yaklaşık 13 milyon kişiye denk düşmektedir. Bu rapora göre Türkiye, genç nüfus oranı olarak AB ülkeleri sıralamasında ilk sırasında yer almaktadır. Türkiye’deki genç nüfus sayısı 20 AB ülkesi toplamını geçmiştir. Bu verilere bakacak olursak Türkiye büyük bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyeli, kinetik ve pratikliğe dönüştürmek ise bilişim merkezli ve odaklı olacaktır. Aksi taktirde günümüzde yaşanılan beyin göçleri sıklıkla devam edecektir.

Çözüm üzerinde düşenecek olursak siyasetten bağımsız bir mentorluk kuruluşu kurulmalıdır. Her üniversiteye, liseye, mahalleye giderek genç arkadaşlarımıza vizyon ve günümüz dünyası anlatılmalıdır. Çünkü vizyonsuz ve dünyadan habersiz bir kuşak hayal kuramaz, hedef belirleyemez. Hayalsiz ve hedefsiz kuşaklar ise potansiyelini yansıtamayacaktır. Özellikle 3-4 büyük şehir haricinde ikamet eden gençlerimizin mutlaka bilgilendirilmesi ve potansiyellerinin belirlenip bilişim sektörüne kazandıracak yol haritaları çizilmesi gereklidir. Toplumumuz teknolojiyi kullanmayı akıllı telefonlardan instagram üzerinden fotoğraf paylaşmak, twitter ve facebook üzerinden ileti göndermek, çeşitli oyunlar oynamak zannetmektedir. Artık özellikle genç kuşakların suni gündemlerden uzaklaştırılıp meşgul olup üzerine analiz edecekleri ve zaman harcayacakları bilişim sektörlerine yönlendirilmesi gerekmektedir.

“Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir. Düşünmek için aklın eğitilmesidir.” Albert Einstein