Web 3.0 ve Etkileri
Bu yazımda sizlere günümüzde popüler olan Web 3.0 kavramını kendi düşüncelerim ile anlatmaya çalıştım. Özellikle bilişim sektörüne Web 3.0 etkilerini ve dinamik olan bilişim sektörünün gelişebilecek yönlerini sizlerle paylaştım.
Web 3.0 nedir?
Web 3.0 kavramını tek cümle ile açıklayacak olursak; “Web3 gerçekten merkezi olmayan ve mevcut internetin daha demokratik bir versiyonudur.”. Ethereum kurucu ortağı ve Polkadot sisteminin kurucusu olan bilişim sektörünün değerli öncülerinden Galvin Wood, Web 3.0 kavramını böyle tanımlamış.
Genel tanımı ise; Web 3.0, makine öğrenmesine, yapay zekaya ve blockchain teknolojisine büyük oranda dayanan yeni nesil internet teknolojisidir.
Benim Web 3.0 tanımım ise bilişim sektörünün önde gelen teknik isimlerinin, Google, Apple, Microsoft, Amazon, Facebook gibi veri monarşisi haline gelen şirketlere artık dur demek istemeleridir. Web’deki her şeyi tekeline alan bütün kullanıcı datalarını toplayan, AI tabanlı reklam servisleri ile gelirlerini her sene katlayan bu veri monarşilerinin web üzerindeki hakimiyetlerini Web 3.0 ve blockchain teknolojileri ile sınırlandırmak ve kullanıcı odaklı bir web oluşturmak ana fikir olmaktadır.
Sektörel açıdan değerlendirecek olursak mevcutta bulunan 2-Win sisteminin, Web 3.0 ile birlikte 3-Win sistemine geçilmek istenmesidir. 2-W sisteminde Ads Seller ve Ads Publisher kazanırken 3-W sisteminde bunlara ek olarak ads viewer/clicker/player da kazanacaktır.
Data monarşileri kavramını aşağıdaki rapor daha iyi anlatmaktadır.
2022 Ağustos Global Şirketlerin Market Hacimleri Top 10:
Web 3.0 katmanları:
World Wide Web’in kurucusu üstat Tim-Barners Lee 1999 yılında “Web’in(ve buradaki bilgisayarların), Web üzerindeki tüm veriyi (içerik, bağlantılar ve bilgisayarlarla insanlar arasındaki işlemler) analiz edebilme becerisine sahip olmasını hayal ediyorum.” demiş. Aslında bu söyleminde aşağıda bahsedeceğim Web 3.0 sisteminin günümüzde arka planda kalan önemli bir özelliğinden bahsetmiş.
Blockchain, NFT, kripto paralar ve tokenlar, DAO, metamask, Binance ve Gate io v.b. merkez borsalar, Uniswap ve Pancakeswap v.b. merkeziyetsiz borsalar… Paylaştığım birçok kavram ve daha fazlası Web 3.0’a hizmet eden etkenler ve Web 3.0’ın altında bulunan dikeylerdir. Fakat bana göre en önemli etken yukarıda paylaştığım değerli üstadın da vurguladığı konu aslında internet dediğimiz sistemin, kendi içerisindeki bilgileri kendi kendine okuyarak kendini geliştirmesi ve sürekli geliştirmeye devam ettirmesidir. Yani Semantik Web dediğimiz yapıdır. Onun için Web 3.0 yazımıza semantik web başlığımız ile başlıyoruz. (Şaka maka adamlar interneti kendi kendine düşünen, yorum yapan, her şeye çözüm üreten evrenin en akıllı gücü yapmak istiyorlar. Web, ilerisi için zaptedilmez ve ulaşılamaz ürkütücü bir canavara dönüşebilir.)
Semantik Web:
Online içeriklerin sadece insanlar tarafından değil, yazılımlar tarafından da kolayca anlaşılabilir, kullanılabilir ve yorumlanabilir olmasını amaçlayan bir web projesi olma özelliği taşıyor. Böylelikle bu yazılımların veriyi bulması, paylaşması ve birleştirmesi hedefleniyor.
Semantik Web, internet sayfalarında bulunan sayfa içerikleri, başlıkları, bağlantıları ve diğer tüm unsurları sınıflandırıyor. Sonuçta aranan içeriğin daha doğru ve daha güçlü bir şekilde sıralanarak kullanıcıya sunulması sağlanıyor. Günümüzde web içerikleri, insanlar tarafından anlaşılabildiği gibi makinalar tarafından da anlaşılabiliyor. İnternet üzerinden paylaşılan bütün içerikler, arama motorları tarafından eş anlamlılar, alt türleri ve varyantları şeklinde kullanıcının yaptığı aramayla eşleştirilecek şekilde kategorize ediliyor. Bu durum, içeriklerin daha nitelikle bir biçimde hazırlanması gerekliliğini doğuruyor.
Web sitesi sahibiyseniz, sitenizde yer alan yazı, görsel, video, etiket başlık gibi tüm unsurlar Semantik Web tarafından sınıflandırılması gereken unsurlar olarak algılanıyor. Bu sebeple, arama motorları sizin mevcut içeriğinizi tanımlamaya başlamadan önce sizin içeriklerinizi tanımlamanız ve sınıflandırmaya uygun bir biçimde kategorize etmeniz oldukça önemli bir hal alıyor. Çünkü, etiketlendirilmeyen veya sınıflandırılmayan her içerik Semantik Web için yeniden tanımlanması gereken unsurlar olarak algılanıyor. Semantik SEO odaklı hazırlanan ve doğru şekilde tanımlanan içerikler, arama motorlar tarafından ödüllendiriliyor. Bu ödüllendirme, içeriğinizin arama motorlarında üst sıralarda yer alması ile sağlanıyor.
HTML dilinden çok daha güçlü ve gelişmiş olan RDF , OWL (Web Ontoloji Dili), RDFS (Kaynak Tanımlama Çerçevesi Şeması), SKOS, SPARQL gibi araçlar kullanılıyor.
Kullanıcıların yaptığı aramayla doğrudan ve ilintili içeriklere ulaşması, Semantik Web’i çok daha faydalı ve kullanışlı bir araca dönüştürüyor. Örneğin Paris yazınca Paris Hilton’dan ziyade Fransa-Paris sonuçlarını bekleriz. Kırmızı Elma veya Mavi ayakkabı yazınca dizi veya filmler yerine size mağaza ürünleri getirmesi isteriz.
Web 3.0 sektör bazlı kullanımı:
Daha önce ve günümüzde oynadığımız standart sunucu alt yapılı oyunlarda bir item veya oyun içi para aldığımız zaman satın aldığımız şeyler bize dair herhangi bir iz taşımıyordu. Oyun içerisinde daha güçlü olup söz sahibi olmak için veya çok fazla zamanımızı ayırıp karakterimizi güçlü hale getirip karakter olarak satmak üzerine oyunlar oynuyorduk. Web 3.0 tabanlı oyunlarda ise alınacak her item kullanıcıya ait olacak. Oyunlara bağlanan kripto cüzdanlar ile NFT şeklinde tutup istediğimiz pazarda tekil olarak satabileceğiz. Ayrıca farklı oyunlarda kullanma imkanı olabilecektir.
Benim de içinde bulunduğum ‘Y’ kuşağında Knight Online oyununun yeri ayrıdır. Bu oyunda item almak için Gold Bar dediğimiz oyun için para reel para ile alınırdı. Daha sonra gold bar ile oyun içi birçok item alınırdı. Bu isem setleri ile karakter geliştirilip belirli bir noktaya geldiğinde karakter olarak itemlar içinde satılırdı. Bu karakteri alan kişiler de karakterin sadece Knight Online oyununda kullanabilirdi. Web 3.0 tabanlı oyunlarda her bir item kripto paralar ile alınabilecek ve satılabilecek. Ortak alt yapılı farklı oyunlarda da bu itemlar kullanılabilecek. Oyundaki karakterimiz de farklı oyunlarda veya evrenlerde kullanılabilecektir. Kısacası eski oyunlardaki her şey oyunun kendisine aitti. Yeni nesil oyunlarda her şey oyuncuların olacak.
Web üzerinde gezinirken karşımıza birçok reklam çıkmaktadır. Bu cookie tabanlı reklamları çıkartan ad-Network’ler birçok gelir elde etmektedir. Son kullanıcılar zorunlu reklamlar izleyip herhangi bir kazanç sağlamamaktadır. Web 3.0 tabanlı tarayıcılarda olacak reklamlarda ise izlenilen reklam başına coin/token şeklinde ücret kripto cüzdanlara aktarılabilecektir. Reklam hedeflemesinde ise bir kullanıcı cihazındaki birden fazla tarayıcıdan webte dolanırsa tarayıcı bazlı cookie üretileceği için tam olarak ihtiyacını karşılayacak reklamlara ulaşamayabilir. Cookie tabanlı reklamlardan kripto cüzdan tabanlı reklamlara geçince tarayıcı farketmezsizin kullanıcı tekilleştirilmesi sağlanabilecektir.
Merkeziyetsiz borsalar ile ülkeler arası para transferi kesintisiz ve regülasyonlara takılmadan gerçekleştirilebilir(Gas fee hariç).
Web 3.0 konusunda mutlaka okumanızı önereceğim CNBC Galvin Wood röportajına buradan ulaşabilirsiniz.
Web 2.0 vs Web 3.0:
İnternette farklı sitelerde de bulabileceğiniz Web 2.0 – Web 3.0 farklarını içeren ekran görüntülerini de aşağıda bulabilirsiniz.
Mimari farklar:
Ürünsel farklar:
Global şirketlerin son 1 yıllık Web 3.0 yatırım bütçeleri:
Günümüzde Web 3.0 alt yapısında denilerek önümüze konulan ürünlerin birçoğu Web 3.0 olarak nitelendirelemez. Özellikle data monarşisi firmaların bu alanda hamlelerini ve ürünlerini görmeden Web 3.0 çağının başladığını söylemek doğru olmayacaktır. İlerleyen yazılarımda görüşmek üzere…
Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, on yıl sonrası için ağaç dik, yüz yıl sonrayı düşünüyorsan, halkı eğit. | Sun-Tzu |